İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Önal, Aktif Karbon projesinin gelişim sürecini anlattı. Doç. Dr. Yunus Önal, aktif karbonun ham maddesi, üretim süreci ve ekonomiye katkılarına dair bilgi verdi.
Aktif karbona Covid-19 nedeni ile bir yıl içerisinde küresel ölçekte talep miktarının artığını dile getiren Önal, “ Çin’den sonra Almanya, Amerika yoğun olarak aktif karbonu kullanıyor. Türkiye’de farklı isimler altında olmakla beraber yılda yaklaşık 75 milyon dolarlık aktif karbon ithalatına para veriyoruz. Henüz ülkemizde üretilmiyor ama bir yıl içerisinde 4-5 fabrika faaliyete geçmiş olacaktır” şeklinde konuştu.
Yabancı yatırımcıların desteğiyle Malatya’da kurulmakta olan fabrikanın yapımına 4 yıl önce başlandığını, fabrikanın kaba inşaatının ise bittiğini belirten Önal, aktif karbon tesisinin yoğun makine ve enerji gerektirdiğini kaydetti.
Önal, Malatya’da üretilecek olan aktif karbonun tümünün yurt dışına ihraç edileceğini, yerli üretimde yıllık 3 bin tonun üzerine çıktığında ise iç piyasaya verilebileceğini söyledi.
“20 yıldır çalışmalar yapıyorum”
Aktif karbon projesi üzerinde 20 yıldır çalışmalar yaptığını ifade eden Doç. Dr. Yunus Önal, endüstride ham madde sıkıntısı yaşayan iş alanları için yan sanayilerin geliştirilmesinin öneminden söz etti. İlk olarak aktif karbon projesinin temellerinin İnönü Üniversitesi’nde atıldığını vurgulayan Önal, Kayısı çekirdeğinden elde edilen tıbbi aktif karbon patentine sahip olduklarını ifade etti. Önal, kayısı çekirdeğinden elde edilen aktif karbonun Malatya ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Aktif karbonun nerelerde kullanıldığı ve üretiminde hangi malzemelerin olacağına değinen Önal, aktif karbonun nasıl elde edildiği konusunda, “Biokütle dediğimiz karbon içeren ağaç ve meyve atıklarının sıcaklıkla gözenekli hale getirilmesidir. Meyve suyu fabrikalarının atıklarına biokütle dediğimiz çimen, ot, saman, fındık kabuğu, kayısı çekirdeği kabuğu, ayçiçeği sapı, mısır koçanı karbon içeren bu tür biokütlelerden aktif karbon üretebiliyoruz. Biokütleyi, 500 derecede ısıtıyoruz. Bu sırada malzemede yüzde 70 civarında gaz ve sıvı ürün çıkıyor. Bunu yakıp sistemin enerjisini bedavaya getiriyoruz. Daha sonra bunu alıp 900 derecede sıcaklıkta ısıtıyoruz. Burada da bir miktar su buharı veriyor işte bu aşamada aktif karbon elde etmiş oluyoruz” ifadelerine yer verdi.
Önal, aktif karbonun Mısırlılar döneminde temizlikte ve mide ülserinde kullandıklarını, insanların aktif karbonu öğüterek yuttuklarını ve günümüzde de klimalarda, otomobillerde, atık su arıtımında, gıda ve kimya endüstrisi gibi birçok alanda kullanıldığını vurguladı. Önal, Türkiye’deki hastanelerin hepsinde aktif karbon solüsyonları olduğunu, uzay teknolojisinde havayı temizlemek için kullanıldığını, kullanılan aktif karbonun çöpe atılmayıp tekrar yakıp enerjide de elde edildiğinin altını çizerek, aktif karbonun hiçbir dezavantajı olmayan ender malzemelerden biri olduğunu söyledi.
KAYNAK: İHA