Sakarya'nın Sapanca ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un katılımıyla başladı. Bakan Tunç, yaptığı konuşmada, “Burada işçi ve işveren sendikalarımız var. Dolayısıyla her iki tarafı dengede tutacak, her iki tarafın da hakkını, menfaatini koruyacak bir disiplin iş hukuku. O sebeple iş hukuku, işçi, işveren arasındaki hak ve menfaat dengesini gözeten bir alan. Tabii işçi zayıf taraf, işçiyi koruyucu ilkeyi ihmal etmemek lazım. O sebeple zaten Yargıtay ve uygulamamızın da bu anlamda kökleşmiş içtihatları var. Tabii bu içtihatlar, haksızı korumak anlamında değil. Bunu da belirtmekte fayda var. Yani haksız olan illa korunacak diye bir şey yok. Orada işçiyi koruyucu ilkeye ilişkin Yargıtay kararlarını okuduğumuz zaman o alanın çok daha önemli olduğunu ve ihmal edilmemesi gereken alan olduğunu görüyoruz. Ve bu anlamda da kökleşmiş içtihatlar devam ediyor. Tabii iş hukukunun adil ve dengeli bir iş ortamı sağlayacak şekilde düzenlenmesi işçilerimiz ve işverenlerimiz için iş barışı anlamında, toplumsal barış anlamında da önemli. Özellikle üretim ve verimliliğin artması bakımından da önem arz ediyor. Hem işçiyi koruyacağız hem de işverenin özellikle üretim ve istihdam anlamındaki tıkanan yollarını da açma noktasındaki çalışmalarımızı hakkaniyetli bir şekilde sürdüreceğiz. O sebeple işçi ve işveren birbirini tamamlayan bir bütünün iki yarısı gibi” dedi.
“Malatya'yı da sonraki yıllarda faaliyete geçirmeye çalışacağız”
9’uncu yargı paketi taslağını meclise sunacaklarını aktaran Bakan Tunç, şunları kaydetti:
“22 yıldan bu yana temel kanunlarımızın tamamını yeniledik. Tabii bu yenileme sürecinde uyum sağlama sürecinde yine birçok değişikliği hayata geçirdik yargı paketleriyle. Şimdi önümüzde bir yargı paketinin daha hazırlıkları yapılıyor. 9’uncu yargı paketi taslağımızı meclisimizin takdirlerine sunacağız. Burada uygulamadan gelen, uygulamadaki aksaklıkları ortadan kaldırmaya yönelik önemli yine tekliflerimiz olacak taslakta. Milletvekillerimizin takdirlerine sunacağız. Bu nedenle mevzuatın iyileştirilmesi, geliştirilmesi çünkü sürekli teknolojinin iş hayatının, ticari hayatın çeşitlenmesi, bilişim sektörü, tüm bunlar yeni değişiklikler gerektiriyor. Toplumun ihtiyaçlarına uygun bir şekilde ilerlememiz lazım. Bu anlamda uygulayıcılardan gelen önerilere çok büyük önem veriyoruz. Tabii mahkeme sayılarını da ihtiyaç olduğu zaman arttırıyoruz. 2002 yılında 74 tane iş mahkemesi vardı, bugün itibariyle 486 iş mahkememiz var. İş mahkemelerindeki yoğunluğu daha da azaltmak için geçtiğimiz günlerde de yine 41 ayrı yargı çevresinde 122 yeni iş mahkemesinin kurulmasını sağladık. Dolayısıyla 122 yeni mahkememizin kuruluşunu gerçekleştirdik, ama henüz faaliyete geçmedi. Atamalarını da gerçekleştirdikten sonra 486’ya sonra 122 daha ilave ettiğimiz zaman bu konuda iş mahkemesi sayımızı da arttırarak özellikle yoğunluğu azaltma gayreti içerisindeyiz. İstinaf incelemeleri yapan 15 bölge adliyemiz var. 18’e çıkardık ama 17’si Haziran'dan sonra faaliyete geçmiş olacak. 2 Bölge Adliye Mahkememiz daha faaliyete geçecek. Biri Tekirdağ birisi de Denizli. Malatya'yı da inşallah sonraki yıllarda faaliyete geçirmeye çalışacağız. Buralarda 238 hukuk dairemiz var. Bunun 57’si iş ve sosyal güvenlik hukuku alanında görevli. Son 1 yıl içerisinde de 2 istinaf dairesi kurmuştuk. Şimdi 5 istinaf dairesi daha kurduk. Yoğunluğun çok olduğu bazı yerlerde, İstanbul başta olmak üzere 5, toplamda geçen yıl itibariyle bu 1 yıl içerisinde 7 tane istinaf dairesini, iş dairesi olarak kurmuş oluyoruz.”
KAYNAK: Sakarya İHA