Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da yapımı tamamlanan Battalgazi Devlet Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile belediye yatırımlarının açılış törenine katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki miting alanında gerçekleşen açılışa binlerce vatandaşın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile çok sayıda milletvekili ve partili de katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 20 yılda asırlık kalkınma ve reformları ile buluştururken hep bir hayallerinin olduğunu belirterek, “Bu hayal ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktı. Vesayetle kavgamızı, darbe teşebbüslerine direnişimizi, 7 düvele verdiğimiz mücadeleyi hep aynı gaye ile yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle açtık. Güvenlik kaygılarının önünü terörle mücadeleyi sınırlarımız ötesine doğrudan kaynağına indirerek kestik. Eskiden terör neydi? Sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı” dedi.
Dünya’nın ekonomik, siyasi ve sosyal kaosların içerisinde sarsıldığı bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, “Biz ise Türkiye’nin 100 yılı projeksiyonunu 2053 vizyonunu konuşuyoruz. Ayın 28’inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu'nda Türkiye yüz yılını tüm dünya ile paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz üretimle, istihdam ile ihracat ile bunu hayata geçiriyoruz. Bunun için 5 başlığımız var. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüyen bir Türkiye var. Bir madalyonun diğer yüzünde ise pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal dayanak konusunda girişimini de değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerce CHP Genel Başkanı milletimizin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Bu tartışma vesilesi ile milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de halen hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başörtülü diye ayırmadık. Ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşamamış. Bay Kemal senin yanındakiler üniversitelerde ikna odaları kurdular ve bu odalara girerken o yavrularımızın başörtülerini başlarından çekerek aldılar. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde okullarına girme noktasında sıkıntıya girdi. Ben kızlarımdan birini aldım bir müdür olan arkadaşımın imam hatip okuluna gönderdim. İstanbul’dan bir başka şehre. Niye çünkü zulmediyorlardı. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz. Ama artık bunları yapamıyorsunuz Şuanda devletin tüm kurumlarında başı açık, örtülü böyle bir ayrım var mı? Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da kapalısı da var. Tüm bunlarla birlikte okullarda böyle bir sıkıntı var? Baş örtülüsü de açığı da kardeş kardeş üniversitesinde, orta öğretiminde okuyor. Bu barışın kardeşliğin özgürlüğün simgesidir. İşte biz bunu başardık. Bay Kemal senin böyle bir derdin yok bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerinin tamamen rahatlatmak için gel anayasa güvencesi altına alalım. Bakalım gelebilecek mi? Göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık Anaysa değişikliğini Meclise göndereceğiz. Gelir veya gelmez maksat tüm milletimiz bunu görsün. Bunun yandaşları da tanısın, altılı masa da tanısın. Hayati diğer bir konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailelerin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu meclise gediğinde kim nasıl bir tavır sergileyecek. Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizin yeni bir sivil özgürlükçü bir anayasa kavuşturma mücadelemizi seçimden sonra sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk defa Malatya’da açıklıyorum. Hadi sıkıysa gel bu işi referanduma götürelim. Öylemi parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim. Kararı millet versin. Türkiye 100 yılı artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkaracak milletimizin refahını en üst seviyeye çıkaracak 2053 vizyonumu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamaya kararlıyız”
Erdoğan Türkiye’yi her alanda ne kadar değiştirseler de bir konu da istedikleri mesafeyi alamadıklarını da belirterek, “Biliyorsunuz demokrasi de iktidar kadar muhalefette önemlidir. Ülkemizdeki muhalefet zihniyet üslubu ile eski Türkiye’de takıldı kaldı. Bugün 2023 arifesindeki Türkiye’ye gelemeyen muhalefetin içinde bulunduğu durumdan samimi olarak üzüntü duyuyoruz. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde baktık bunlar kendi başlarına aday çıkarmayacak, bari biz önlerini açalım dedik. Karşımızdaki en büyük muhalefet partisinin başındaki kişiye 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hodri meydan dedik. Biz bu zata seçimde karşımıza çık dedik. O ne anlamış, sanki ben ona televizyona çık demişim. Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Biz meselenin aslını biliyoruz. Siyaset iddia işidir, yürek işidir, vizyon işidir. Hepsinden önemlisi cesaret işidir. Darbe gecesi Bay Kemal sen tankların arasında süzülüp Bakırköy’deki güvenli bir evde ekranda gelişmeleri seyreden değil misin? Bu zatın şimdi meydana çıkım mertçe mücadele vermesini beklemek biraz zorlama olacak. Ama maalesef karşımızdaki fotoğraf bize başka bir yolda bırakmıyor. Malatya’dan bu zata tekrar sesleniyorum. Ya aday olup karşımıza çık yada adayın kimse söyle onu bilelim. Adaysan ilan et diyoruz etmiyor, adayını açıkla diyoruz açıklamıyor. Herhalde biri bunu tuttu bırakmıyor olsa gerek ki kendini böyle bir duruma düşürüyor. Daha kendi adaylığını ilan etme veya adayını söyleme iradesinden mahrum olanlar acaba Türkiye’nin hangi meselesine çözüm getirebilir." diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi bunun geçenlerde yaptığı ziyareti biliyorsunuz. Muhalefet temsilcisinden ülkenin ve milletin herhangi bir meselesiyle ilgili üzerinde çalışılmış gerçekçi, dünyanın üzerinde geçtiğini kritik süreçle uyumlu teklif duydunuz mu? Çıkardığımız kanunları anayasa mahkemesine götürme, yaptığımız projelere çamur atma, gerçekleştirdiğimiz hizmetleri engellemeye çalışma haricinde hangi sadra şifa işlerini gördünüz? Göremezsiniz duyamazsınız, çünkü böyle bir dertleri gayretleri de yok. Esasen böyle bir kabiliyetleri de yok. Bunlar oturdukları yerden ahkam kesmeye, yalan yanlış bilgilerle atıp tutmaya iftira ile gündem oluşturmaya çalışıyor. Kendi partilerinin içindeki kısır çekişmelerle uğraşmaktan ülkeye millete, dünyaya bakmaya fırsatları kalmıyor” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan muhalefetin salgın dönemindeki tutumunu da eleştirerek, “Dünya salgın krizi ile boğuşurken bunların bize söylediği tek şey ‘niye her yeri kapatmıyorsunuz’ eleştirisinden ibaretti. Her yeri kapatanların halini gördünüz. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında yine bunlar bizi açıkta taraf olmamakla suçluyordu. Hesapsız kitapsız taraf olanların halini gördünüz. Bütün dünya bizim bu kir karşısında sergilediğimiz dengeli politikamızı takdir ederken bunların derdi ülkemizin krizin tarafı yapmaktı. Allah göstermesin şayet ülke bunların elinde olsaydı bu kışı nasıl geçirirdik bilmiyorduk. İstanbul Türkiye’nin doğalgazın bir merkezi oluyor, küresel ekonomik krizin ülkemize yansımalarının bir ürünü olan dünyada korkunç hayat pahalılığı. İnşallah yılbaşından itibaren enflasyonu da faizi nasıl düşürüyorsak tek haneli rakamlara da faiz inecek. Faiz zulmünden yatırımcıları vatandaşları kurtaracağız” diye konuştu.