Türkiye’de “Antep baklavası” ve “Aydın inciri”nden sonra Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret alan üçüncü ürün olan “Malatya kayısısı” kentteki tezgahları süslüyor. Şehrin giriş ve çıkışları da kentin geneli gibi adeta sarıya boyanmış durumda. Çiftçilerde yol kenarlarına kurdukları derme çatma tezgahlarda kayısıyı satışa sunuyor. Bu sıcak havalarda güneşin alnında ter dökerek ekmek parasını kazanmak için bekleyen çiftçiler kendilerine bin bir zahmetle emek verdikleri kayısıları satabilecekleri bir yer tahsis edilmesini talep ediyor.
Türkiye’de “Antep baklavası” ve “Aydın inciri”nden sonra Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret alan üçüncü ürün olan “Malatya kayısısı” kentteki tezgahları süslüyor.
Malatya’nın sarı altını olgunlaştı. Hasat döneminin başlamasıyla birlikte kayısılar dallardan özenle koparılarak tezgahlara getirildi.
Kayısıyı hem eski şire pazarında, hem sebze- meyve hallerinde bulmak mümkün. Fakat kentten geçen veya misafir olarak gelen vatandaşların tercihi şehrin giriş ve çıkışlarında yol boyu kurulan kayısı tezgahları…
Sıcak hava demeden güneşin alnında, yol kenarında satış yapmak için bekleyen çiftçiler sarı altınlarını satmak için adeta yarış halinde. Kayısıların fiyatı ise kalitesine göre değişiyor.
Çiftçiler hem kayısılarını satamamaktan hem de kendilerine yeterince destek verilmediğinden yakınan çiftçilerden biri, “ Vatandaşlar şehir içine giderek araçlarını park etmek yerine yol üstündeki kayısıcılardan kayısı almayı tercih ediyor. Kayısılar kalitesine göre değişiyor. 4 liraya da kayısı var fakat hediyelik kayısılarımız 6 ila 8 TL arasında değişiyor. Belediyeden tek isteğimiz bize sıcaktan korunmamız için üstü kapalı bir yer tahsis edilmesi” ifadelerini kullandı.
Kayısıyı satma konusunda zaten sıkıntılar yaşayan çiftçiler yetkililerden güneşten korunabilecekleri bir yer talebinde bulundu.