ERTV

Sadıkoğlu: Birilerinin emaresi altında olmadık

MALATYA

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Birilerinin emaresi altında bir Ticaret ve Sanayi Odası olsun istemedik. Dik duruşu olan, bağımsız ve gerçekten ‘doğruya doğru, eğriye eğri’ diyen bir oda olsun felsefesini buraya yansıtmaya çalıştık. Belki de birçok projenin altına imza atmamız, Ticaret ve Sanayi Odası’nın etkin hale gelmesi, birliktelikten, bütünlükten, ayrıştırmamaktan ötürü geliyor. Bizler bu duruşu bozmayacağız. Bunu da sizlerden aldığımız güçle, sizlerin bizi buraya getirmesinin vermiş olduğu güçle, birilerinin adamı değil gerçekten Malatya’nın adamı olma felsefesini benimsedik ve bunu bırakmayacağız” dedi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Birilerinin emaresi altında bir Ticaret ve Sanayi Odası olsun istemedik. Dik duruşu olan, bağımsız ve gerçekten ‘doğruya doğru, eğriye eğri’ diyen bir oda olsun felsefesini buraya yansıtmaya çalıştık. Belki de birçok projenin altına imza atmamız, Ticaret ve Sanayi Odası’nın etkin hale gelmesi, birliktelikten, bütünlükten, ayrıştırmamaktan ötürü geliyor. Bizler bu duruşu bozmayacağız. Bunu da sizlerden aldığımız güçle, sizlerin bizi buraya getirmesinin vermiş olduğu güçle, birilerinin adamı değil gerçekten Malatya’nın adamı olma felsefesini benimsedik ve bunu bırakmayacağız” dedi.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 4.Geleneksel Aşure Günü’nü düzenledi. Oda binasının önünde gerçekleştirilen aşure gününde konuşan MTSO Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, göreve geldikten sonra aşure etkinliklerini düzenlediklerini, bugünde bu etkinliğe devam ettiklerini belirtti.

“BÖLMEYE, AYRIŞTIRMAYA VE ÖTEKİLEŞTİRMEYE FIRSAT VERMEMELİYİZ” Malazgirt Zaferi'nin 951'inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Sadıkoğlu, “Anadolu’nun kapılarını açarak, bu güzel yurdu bize vatan kılan Büyük Komutan Sultan Alparslan ve kahramanlarımızı rahmetle yad ediyoruz. Ayrıca, milli mücadeleniz zaferini taçlandıran Büyük Taarruz’un yüzüncü yıl dönümünü de bugün kutluyoruz. Dağıtılmış ve silahları ellerinden alınmış Türk ordusunu yeniden kurarak, 26 Ağustos 1922'de başlattığı Büyük Taarruz ile milletimizi eşsiz zafere taşıyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere değerli silah arkadaşlarını saygıyla yad ediyoruz, minnetle anıyoruz. Bu ülkenin kuruluşunda binlerce şehidin, şühedanın kanı var. Dolayısıyla kolay kurulmamış olan bu ülkede özellikle birbirimizi bölmeye, ayrıştırmaya, bizi ötekileştirmeye çalışanlara fırsat vermememiz gerektiğini buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

“HZ. HÜSEYİN’İN DURUŞU İNSANLIĞA VE TARİHE DEĞERLİ BİR HATIRADIR” Sadıkoğlu, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in torunu ve Hz. Hüseyin’in 72 şühedasıyla şehit edildiği Kerbela olayı başta olmak üzere, bugüne ışık tutan birçok olaya vuku bulan bir gün olması nedeniyle de önemli bir gün olduğunu ifade etti.

Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının inandıkları dava uğruna canlarını hiçe sayarak, kılıçların önünde canlarını sakınmadan verdiğini dile getiren Sadıkoğlu, “O duruş, bugün Hz. Hüseyin’in duruşunu insanlığa ve tarihe yazmış olduğu değerli bir hatıradır. Örnek alınması gereken bir duruş felsefesidir. Ülkemizin kuruluşundan bugüne birçok mücadelede bulunmuş şehit, şühedamızın da Hz. Hüseyin Efendimizin duruşunu örnek alarak haksızlık karşısında düşmana boyun bükmeden, ülkemizin bugün ki duruma gelmesinde büyük emekleri var. Hz. Hüseyin, haksızlıklar karşısında susmak ve oturmak verine varoluşun, dik durmanın bir bedeli olarak canlarını hiçe sayarak vermesidir” dedi.

“GÜCÜNÜN KARŞISINDA EĞİLMEK YERİNE HAKLININ YANINDA OLDUK” “Bizler bulunduğumuz görevlerde, makamlarda, alanlarda haksızlıklara karşı duruş sergilememiz gerektiğini söylüyoruz” diyen Sadıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İslamiyet bir duruş dinidir. Bu duruş dininin arkasında yeri geldiği zaman yapmış olduğumuz görevlerde Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizlerde haksızlıklar karşısında hiçbir şekilde boyun eğmedik. Üyelerimizi merkeze yerleştirmek suretiyle onların hakkı, hukuku için yeri geldiği zaman herkese dik durmaya çalıştık. Gücün karşısında eğilmek yerine haklının yanında olmaya çalıştık. Ticaret ve Sanayi Odası’nı öyle bir kavram haline getirdik ki ötekileştirmeyen, ayrıştırmayan, farklılaştırmayan; dininden, mezhebinden, inancından, etnik kökeninden hiç kimsenin sorgulanmadığı, herkesin birlik ve bütünlük içerisinde bir arada, doğru işler yaptığı ve oda olması arzumuz göreve geldiğimizden beri duruşumuzdur. Bu duruşu bozmadan devam etmeye çalışıyoruz.”

“AYRIŞTIRMANIN, ÖTEKİLEŞTİRMENİN KİMSEYE BİR FAYDASI YOK” “Birlikte rahmet ayrılıkta azap vardır” sözünü hatırlatan Sadıkoğlu, konuşmasının devamında, “Bu söz, önemli bir kavramdır. Bizim ayrışmamız, ötekileşmemiz; bir insanın dininden, inancından, mezhebinden ve etnik kökeninden dolayı ötekileştirmemizin ne topluma ne bize ne de büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin varoluşuna ve bu değerlere bir katkısının olmadığının bilincindeyiz. Bizler birlik ve bir arada olabilirsek, bu duruşumuzu bozmazsak güç olabiliriz. Yabancı menşeili düşmanlarımıza da bu anlamda dik durabiliriz. Biz bu düşünceyle aşure ayının özellikle birleştiren, farklı ürünlerin bir araya getirilerek yapılmış bir aş olduğunu, bu farklı ürünlerin lezzetinden gerçekten güzel bir tat çıktığını biliyoruz. Aynı şekilde ‘birlikte rahmet var’ felsefesiyle bizlerde ayrı kimlik ve düşüncelerden insanlar olarak bir arada olmamız gerektiğini, bu duruşun farklı bir tat ve güç olarak özellikle Malatya’mıza yansıyacağının bilincindeyiz” ifadelerini kullandı.

“BİRİLERİNİN DEĞİL MALATYA’NIN ADAMI OLMA FELSEFESİNİ BENİMSEDİK”
Sadıkoğlu, Malatya’nın gelişmesi, ekonomik değerlerinin yükselmesi ve kentin bugün bulunduğu konumdan daha ileri seviyedeki illere erişmesinin birlik, beraberlikle olabileceğine dikkat çekti. “Ötekileştirip, ayrıştırarak bunu başaramayız” diyen Sadıkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizler bu desturla göreve geldiğimiz günden beri Ticaret ve Sanayi Odası’nın yapmış olduğu hizmetlerle, en üst seviyede Malatya’ya layık bir oda olması için çaba gösteriyoruz, çaba göstermeye deva devam edeceğiz. Buralar şeref makamıdır. Bir ilin temsil makamında olmanın, bu gibi başka illerin dışarıda temsili noktasında bulunmanın şerefi bize yeter. Başka bir paye istemiyoruz. Gerek yönetim kurulundaki arkadaşlarımız gerekse de şahsım elimizden gelen gayret göstermeye, mücadele etmeye devam ediyoruz. Gerçekten samimiyiz. Eksiklerimiz olabilir ama kesinlikle art niyetli değiliz. Birilerinin emaresi altında bir Ticaret ve Sanayi Odası olsun istemedik. Dik duruşu olan, bağımsız ve gerçekten ‘doğruya doğru, eğriye eğri’ diyen bir oda olsun felsefesini buraya yansıtmaya çalıştık. Belki de birçok projenin altına imza atmamız, Ticaret ve Sanayi Odası’nın etkin hale gelmesi, birliktelikten, bütünlükten, ayrıştırmamaktan ötürü geliyor. Bizler bu duruşu bozmayacağız. Bunu da sizlerden aldığımız güçle, sizlerin bizi buraya getirmesinin vermiş olduğu güçle, birilerinin adamı değil gerçekten Malatya’nın adamı olma felsefesini benimsedik ve bunu bırakmayacağız.”

Sadıkoğlu’nun konuşmasının ardından Hacı Bektaş Veli Kültür Merkezi Vakfı Genel Merkezi Başkanı Hasan Meşeli tarafından dua edildi. Duanın ardından aşure ikramında bulunuldu.

Aşure etkinliğine; CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan, MESOB Başkanı Şevket Keskin, Malatya Minibüsçüler ve Umum Servis Araçlar Esnaf Odası Başkanı Mesut İnce, dernek ve oda başkanları ile basın mensupları katıldı.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.