Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, ERTV’de Hülya Kaya ile Güne Bakış programında Şeker Fabrikasında üretilen şekerin 3 el değiştirerek özel bir şirket aracılığı ile piyasaya sürülmesine dair sert tepki gösterdi.
“ASIL AMAÇ; ŞEKER FABRİKASI’NI ZARAR ETTİRİP, FABRİKA ALANINI SATIN ALMAK” Sümer Bank ve Tekel’i hatırlatan, asıl amacın Şeker Fabrikasını zarar ettirip, satmak olduğunu iddia eden Keskin şu ifadeleri kaydetti; “2022 yılı Şubat ayına kadar vatandaşın bir sıkıntısı yoktu. Biz yeni duyduk. Üreten biz, yapan biz, getiren biz neden 3 el değiştirdiniz? Şeker Fabrikası 262 TL’ye üretiyor, Türk Şeker’e veriyor, Tük Şeker de kendi paketleme ve ambalaj maliyetini ekleyip 285 TL’ye ayrı bir firmaya veriyor. Adamların aynı isimde 18 tane şirket ve bayiliği var. Almış götürmüş. Esnaf 350 TL teklif etmiş. Esnaf şekerden sadece yüzde 3 kar ediyor. Bugün 350-400 TL’ye verdikleri şekeri yarın 500-600 TL’ye verecekler. Milletvekili Öznur Çalık çıktı reklam yaptı, fabrikadan halka direkt satış mağazası açtık diye. Öznur Çalık, çıkıp da AK Partili bu milletvekiline sen neden bu kadar şekerin peşine düştün diyemedi mi? Senin şirketin nedir, sen bu kadar peşine düşmüşsün. Bir insanın kursağına haram girmesin, haram girdikten sonra iflah olmaz ve doymaz. Sümer Bank neden satıldı? Zarar etti diye. Tekel neden satıldı? Zarar etti diye. Şekerin bugün 50 kilogram maliyeti 380-390 TL arası, siz bunu 250 TL gösterirseniz, satarsanız yıl sonunda fabrika zarar etmiş olacak. Bunu Cumhurbaşkanına götürecekler “Şeker Fabrikası zarar ediyor” diyecekler. Bunların hesabı Şeker Fabrikası alanını satın almak. Şeker Fabrikasını sattırmadık diye övünmesinler. Şeker Fabrikasını Bayram Polatbaş ve Nuri Murat sattırmadı. Şimdi fazla söylemeyelim, yoksa Şeker Fabrikası Müdürünü görevden alırlar. Ellerinden gelse Şeker İş Sendikası Şube Başkanı Nuri Murat’ı da görevden alırlar. Bir zamanlar çıkıp poz verenler, Şeker Fabrikasını sattırmayız diyenler, şekeri neden sattırıyorsunuz?”
“ÇANTACILIK YAPIYORDUN, NEREDEN NEREYE GELDİN” Milletvekillerinin, halkın değil Cumhurbaşkanının iradesiyle milletvekili olduğunu ifade eden Keskin, bu yanlıştan dönülmesini istedi, “çantacılık yapıyordun” dediği milletvekiline “Birden bire nereden nereye nasıl geldin” diye sordu. Keskin; Ben ön plana çıkmak için bu açıklamaları yapmıyorum. Milletvekilinin vatandaşı, esnafı ve oda başkanlarını ağzına alması haddi de, hakkı da değildir. Çünkü buralara milletin oyuyla geliyorlar. Cumhurbaşkanının adını zikrettiğim zaman çekememezlikleri var. Milletvekilleri, milletin iradesiyle gelmiş insanlar değil, Cumhurbaşkanının iradesiyle gelmiştir. Milletin değil Cumhurbaşkanının iradesiyle milletvekilliğine gelenler, milletin iradesiyle göreve gelen oda başkanlarına karşı haddini bilecek. Bilmeden alkışlıyor diyemez. Bu millet 20 yıldır AK Parti’yi, Cumhurbaşkanını destekliyor, bilmeden mi destekliyor, bilmeden mi alkışlıyor. Bunları da düşünecek, konuştuğum kelime nedir diyecek. Ayet ile hadisi nasıl birbirine karıştırdıysa, menfaatine dokunduğun zaman her şeyi birbirine karıştırıyor. Menfaat kimseye kar getirmez, hiçbir yanlış yapanın yanına kar kalmamıştır. Ben yanlış bir şey söylemedim. Ben yapmadım, danışmanım yaptı demiş ya, ben onun yerinde olsam, çıkar Şeker Fabrikası alanında “Biz yanlış yaptık kusura bakmayın, benim almamam lazımdı, ben belediyeye girdim rezil oldum, belediyenin mülkiyetine çöktüm” diye açıklama yapardım. Ben bunlara hırsız demedim. Ben hırsız değilim, stokçu değilim diye açıklama yaptığı zaman kendi kendini ele vermiş oluyor. Ben tüccarım diyor, nerede tüccarsın. Ben radikal gruplara karşı mücadele verirken, Kernek Meyanı’na 50 bin kişi ile çıkarken, sen bir yerde çantacılık yapıyordun. Birden bire nereden nereye geldin. Bir düşün sesini kes otur” diye konuştu.
“ŞEKERİ KİMİN VERDİĞİNİ AÇIKLAMAKLA HÜKÜMLÜDÜR” AK Partili milletvekilinin konu ile ilgili açıklamasını da eleştiren Keskin, şekeri kimin kendisine verdiğini açıklamakla hükümlü olduğunu söyledi. Yaşananlardan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın haberinin olmadığını belirterek, “Eğer Cumhurbaşkanı bunlardan hesap sormazsa, millet hesap soracak” dedi.
Keskin şöyle konuştu; “Bugün AK Parti’nin Malatya İl Başkanı ve milletvekilleri Şeker Fabrikasına gidecekti, ‘biz satış mağazasının reklamını yaptık. Biz şeker konusunda yanlış yaptık, bir arkadaşımız almış. Bundan sonra Şeker Fabrikası kurulduğu günden beri sistem nasılsa aynı sistemle devam edecek. Biz yanlış yaptık, direkt halka satış yapılacak’ deseydi, olay biterdi. Bizde alkışlardık, hem de bilerek alkışlardık. Hani bize bilmeden alkışladılar diyor ya, kendisi çok bilgili bir insan ya. Birden bire nasıl zengin oldu? Benim ağzımı açtırmasınlar. Herkesin o kadar çok yanlışları var ki. Bir gün, bir fırsatını bulup, bunları Cumhurbaşkanına açıklayacağım. Eğer Cumhurbaşkanı bunlardan hesap sormazsa, millet hesap soracak. Ben istemedim, bana verdiler der gibi bir açıklama yapmış. Hangi el sana verdi bunu. Bunu açıkla, devlet mi verdi, müdürler mi verdi, kim verdi, bunu açıkla. AK Parti milletvekili olmasaydı, bunu da alamazdı, şirketi bu kadar bayilik de alamazdı. Çünkü dün geldiği yer belliydi, bugün geldiği yer belli. Bütün milletvekillerinin bu durumda Malatya’nın hakkını savunması gerekirdi, ne yazık ki yapmadılar. Ben esnaf ve sanatkar camiasının hakkını savundum. Bu milletin hakkını savunmak benim boynumun borcu. Biz milleti ve vatandaşı savunurken, bunlar şirketleri, bayileri savunuyorlar. Bu millet bunlara bayilik savunsunlar diye, milletvekilliği vermedi. Adları milletvekili ama ne yazık ki bunlar bayi vekiliymiş. Şekerden elinizi çekin, siz vekilsiniz. Sinsi bir şekilde, kimsenin haberi olmadan 1 yıl önce almışlar. İhaleden bahsedilmiyor, bana verdiler deniliyor. Kim verdiyse bunu açıklamalılar. Başka şirketler yok muydu, şekeri verecek. Esenlik de vardı. Sıkıştıkları zaman Allah, Peygamber diyorlar, böyle bir şey olamaz. Ben diyorum sen şekeri almış, milletin hakkına girmişsin, o Allah’tan Peygamberden bahsediyor”
“BUNLAR HEM PARTİYE HEM DE CUMHURBAŞKANINA ZARAR VERİYOR”
Malatya’da AK Parti teşkilatının Cumhurbaşkanına zarar verdiğini iddia eden Keskin, AK Parti İl Başkanı İhsan Koca’ya seslendi yanlışın kabul edilmesi ve bu yanlıştan dönülmesine öncülük etmesini istedi ve şöyle devam etti; “Ben Cumhurbaşkanını çok severim. Bunlar hem partiye zarar veriyorlar, hem de Reise zarar veriyorlar. Reis 20 yıldır cumhurbaşkanımız, ülkesine, milletine hizmet ediyor. Ülke zaten zor bir dönemden geçiyor. Zamlar aldı başını gidiyor, esnafın elektrik faturası, kirasını geçmiş durumda. Milletvekilleri de akıllı olsun, esnafla, milletle uğraşmasın. Benim siyasette gözüm yok. Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır. Ben haksızlığa karşı susmam. Ben şekerden vazgeçin diyorum, vazgeçmedikleri takdirde üstlerine gideceğim, Cumhurbaşkanına kadar gideceğim. Bu milletvekilleri, bu teşkilat Cumhurbaşkanına zarar veriyor. Bu millet, bunlara değil, Cumhurbaşkanına oy veriyor. Cumhurbaşkanı sayesinde milletvekili oluyorlar. Milletvekili Hakan Kahtalı, biz bir hata yaptık, milletten özür dilerim diye açıklama yapmalı. AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca’ya çağrı yapıyorum; ‘Parti adına sen burada bir yetkilisin. Kendine gel ve çık Şeker Fabrikasının önünde o bilmeden alkış çalanları topla, bilerek alkış çaldır. Bir milletvekilimiz hata yaptı de ve özür dileyin”
ERT HABER MERKEZİ