Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Toplumun beklentisi yüksek. İnsanların tebessüm edeceği mutlu olacağı bir rakama imza atmak istiyoruz” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Türk-İş’in ev sahipliğinde sendika genel merkez binasında bir araya geldi. 6 milyona yakın çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücreti belirleme çalışmalarında resmi süreç devam ediyor.
Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder'in başkanlığındaki toplantıda, işveren heyetini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK), işçi heyetini ise Türk-İş temsil ediyor. Ayrıca toplantıya Hazine ve Maliye ile Ticaret Bakanlığı temsilcileri de katıldı.
Toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan Genel Müdür Önder, “Bildiğiniz gibi 1951’den bu yana asgari ücret belirleniyor. Bugün de aynı amaç için bir araya geldik. Bu sene hem işçi için hem işveren için hem de devlet biraz daha önemli. Daha önce 2019’da, 2012’de ve 2008’de olduğu gibi bu sene de asgari ücretin oy birliği ile işçi, işveren ve devletin ortak mutabakatı ile çıkmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “14 Ekim’de TİSK’in bir toplantısı vardı. Orada kullandığım ifadede ‘bu asgari ücret 45 seneye bedel bir asgari ücret olacak’ dedim. O zaman ülke şartları bu durumda değildi. Aradan 1,5 ay geçti piyasaya baktığınızda asgari ücretli daha zor durumda” diye konuştu.
"Bu ücret geçim ücreti oldu"
Komisyonun yapısına eleştirilerde bulunan Atalay, “5 işveren, 5 işçi ve 5 hükümet temsilcisi var. Uzun yıllardır ortaklaşa 5 kere anlaşma imkanı bulduk. Onun dışında bulamadık. Zaman zaman kamuoyunda arkadaşlarımız konuşuyor. Son 4 senedir bizim dışımızdaki sendikalarla birlikte ortak toplantı yapıyoruz ama masada Türk-İş var. Burada 7 milyonu aşkın bir topluluk var. Asgari ücret ülke gündemine geldiği zaman bu ücret belirleme ücretiydi, son yıllarda öyle bir noktaya geldi ki bu ücret geçim ücreti oldu. 7 milyona yakın insan bununla geçinmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
Sendikanın olduğu yerde sözleşme ve sosyal hakların olduğunu vurgulayan Atalay, “İnsanların yüzde 99’u asgari ücretin üstünde bir ücret alıyor. Öyle bir noktaya geldik ki özellikle otellere baktığınız zaman, sosyal yaşam alanlarına baktığımız zaman akşam 4’ten 5’ten sonra çalışanların dörtte üçü asgari ücretli” açıklamasında bulundu.
"İşçiyi bunun dışında tutmaları mümkün değil"
Başkan Atalay, işverenlerin üzerlerindeki yükü bildiklerinin altını çizerek, “O yükü üzerlerinden almak gerekiyor mu gerekiyor ama ondan önemli bu ücret gözden geçirmek gerekiyor. Geçen hafta açıklandı. Pasaporta, pula devletin açıkladığı bir rakam var, yüzde 36,6. TÜİK’e sorduğunuz zaman onlar diyor ki yüzde 21 enflasyon. İnsanlar geçinmeyle ilgili büyük bir mücadele veriyorlar” ifadelerini kullandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, memur ve memur emeklilerine ilişkin ‘ek protokol’ açıklamasında değinen Başkan Atalay, “Enflasyonun üzerinde ne varsa kümülatif olarak tamamlamaya çalışıyorlar. Aynısını mecburen işçiyi de yapacaklar. İşçiyi bunun dışında tutmaları mümkün değil. Bu ücret çok düşük bir ücret. İnsanların 15 gün geçinemeyeceğini biliyorlar. Vergiden mi telafi ederler, başka yerden mi telafi ederler onu bilmiyorum” dedi.
"İnsanların tebessüm edeceği bir rakama imza atmak istiyoruz"
Başkan Atalay, temennilerinin ortak şekilde anlaşmanın sağlanması yönünde olduğunu bildirerek şunları kaydetti:
“Önümüze bir rakam gelsin bir an evvel de bağlayalım. Öyle bir rakam gelmezse hemen bağlasak ne olur, 20 günde bağlasak ne olur? Bu sene tarihinde olmadığı şekilde toplumun tüm kesimleri bununla ilgili fikir beyan ediyor. Toplumun beklentisi yüksek. İnsanların tebessüm edeceği mutlu olacağı bir rakama imza atmak istiyoruz.”
Üçüncü toplantı 9 Aralık’ta TİSK’te gerçekleştirilecek.
KAYNAK: İHA